MEMLEKETİM ; M.Uzel - Takvim Anadolu

MEMLEKETİM; M.Uzel - Takvim Anadolu - Uzel Ajans A.Ş.

AYTEN Alpman’ın hiç unutulmayacak hala dillerde olan “Havasına, suyuna, taşına, toprağına, bin can feda bir tek dostuma” diye başlayan “Memleketim” şarkısını çok severim ve dinlerim. Umutları yeşertir, Kayseri sevdamı pekiştirir, hayallerimi güzelleştirir.

Bir dakika otuz saniyede olsa hayallerim her Kayseriliyi sevindirir. Ama şarkı bitince, hayaller Paris, yaşam Kayseri olunca, az da hüzün kaplıyor içimi.

Antalya, futbol turizminden 100 milyon Euro bekliyor. Kayseri ise her şeye sahip olmasına rağmen, yatırımlar olmadığı için avucunu yalıyor. Oysa Kayseri hem coğrafik açıdan, dört mevsimi ayrı ayrı yaşayan açıdan Antalya’yı ikiye katlayabilecek kapasiteye sahip. Yatırım olmadığı için güzelim Kayseri, spor kulüplerinin ilgisini çekemiyor. Aynı şekilde dünyanın en güzel kayak pistine sahip Erciyes’imiz de fazla turizm yatırımları olmadığı için aynı şekilde yerli yabancı turistlerin ilgisini çekmiyor. Geçtiğimiz günlerde Rus turistleri hava alanında çiçeklerle karşıladık, bir turizmci dostum anlatıyor: ‘‘Ruslar, buraya hayran kaldı. Ancak Antalya’da onların tüm ihtiyaçları düşünülerek oteller yapılıyor. Burada da aynısını yapmalıyız”...

Anlayacağınız un var, yağ var, su var ama helva yapacak aşçı yok! Bu kentte yatırım yapılmalı yollar, alt, üst köprü yapılmakla, kentsel dönüşümler yapılmayla turizmi canlandıramayız.

Gerek kamu, gerekse özel sektör, Kayseri’ye yatırım yapsa, her şey değişecek aslında. İstihdam tavan yapar, kentte yaşam kalitesi artar.

Bizim asıl sorunumuz nedir biliyor musunuz sevgili hemşerilerim?

Nimetleri fırsata çevirememe sorunumuz var bizim.

Sadece futbol takımları değil, salon sporları, su sporları, aklınıza gelebilecek tüm spor branşlarında mücadele eden takımlar için Kayseri aslında havasıyla, suyuyla bulunmaz bir nimettir.

Zaman zaman sizlere bu köşede Kayseri turizmi ile ilgili eleştiriler yaptım.

TAKVİM ANADOLU eki olarak, kenti yönetenlere, kentin sanayicilerine, kentin iş adamlarına bu kent için iyi olabilecek ne varsa çağrıda bulunuyoruz. Gelin bu güzel memleketi, Erciyes’iyle, havasıyla, suyuyla, insanıyla Türkiye’nin en güzel şehri yapalım. Kayseri, sanayide ve ticarette Türkiye’nin başkentti diyoruz ya mantısıyla, sucuğuyla, pastırmasıyla, neden gastronominin başkenti olmasın? Şehir hastanesinin yakında hayata geçirildiği Türkiye’nin büyük illerinden biri olan Kayseri’de neden sağlık turizminin başkentti olmasın? Eşi benzeri olmayan Kapuzbaşı Şelalesi, binlerce kuşun olduğu Sultan Sazlığı, Erciyes Dağı ile Kayseri, neden kayak ve doğa turizminin başkentti olmasın?

Dünyanın en eski yerleşim ve ticaret merkezi olan Kaniş-Karum’a sahip, Selçuklu eserlerinin en fazla olduğu Kayseri, neden tarih turizminin başkenti olması?

Bunca başarının sahibi neden Kayseri, neden turizmin ve sporun başkentti olmasın?

Avrupa’daki takımlar Kayseri’yi görse, bu kentte başka yere gitmezler. Spor turizmi büyük bir endüstri, ama bu endüstriden pay alabilmek için yatırım yapmak gerekiyor. Yatırım yapılırsa Kayseri, Antalya’dan daha avantajlı duruma gelir. Kayseri’nin spor turizminin başkenti olmaması için hiçbir neden yok. Bunun için sadece Kayserililik yeter. Haydi Kayseri’yi yöneten kurmaylarımız, haydi Kayserili iş adamlarımız taşın altına biraz elinizi koyun. Koyun ki bu kent havalara uçsun. Olmaz mı?